17.05.2018

RAMAZAN RAHMET AYIDIR

                                      RAMAZAN RAHMET AYIDIR

                                                                        Dr. Hamza YILDIRIM

                                                                    Çanakkale İl Müftü Yardımcısı

Saygıdeğer okuyucular!

               Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennemden azat olan mübarek Ramazan ayına bizleri ulaştıran Allah’a hamt ve senalar olsun. Kur’an-ı Kerim bu mübarek ayı bizlere hikmetleriyle şöyle anlatır:

         “ Kendisinde insanlar için hidayet, Doğru yolun ve Hak ile Batılı birbirinden ayıran apaçık delilleri sunan Kur’an-ı Kerim Ramazan ayında indirildi. Sizden kim, bu aya ulaşırsa oruç tutsun. Her kim de hasta veya yolcu olursa  tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Böylece sayıyı tamamlayabilmeniz ve hidayetine ulaştırması nedeniyle Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.”(3)

             Ramazan ayını onurlandıran Kur’an’ı Kerimin bu ayda inmeye başlamasıdır. İnsanlığın putperestlikten, yabancılaşmaktan kendini arındırarak doğru yolu bulması için Kur’an’ın getirdiği mesaj hem dünya hem de  Ahiret hayatımız için son derece önemlidir. Kur’an’ın kendisinde inmeye başladığı Nurdağı, Hira mağarası insanlığın manevi dirilişini sembolize ettiği gibi, Ramazan ayı da  bir diriliş miladı olarak insanlığa aynı mesajı vermektedir. Bu ayda inen Kur’an’ın insana yaklaşımı sadece kutsala saygı yönüyle değildir. Düşünen varlık olan insanın manevi dirilişi için sunduğu delillerdir. Bu delillerle insan hidayete erecek, ufkunu genişletecek, kendisini yaratanını tanıyacaktır. Bu nedenle Kur’an, hakkı batıldan ayırt edici, düşünen insana Allah, kâinat ve insanın kendisi hakkında güçlü delillerle gelmiştir. Onun ufkunu açan “huden” hidayet olduğu gibi getirdiği delillerde onu hidayete davet eden delillerdir. İnsana düşen şey bu delilleri anlamaya kavramaya yönelecek akıllarıdır.

          Ramazan ayı, Kur’an ayıdır dediğimizde ilk olarak aklımıza Ramazan’ın mukabele ve hatim ayı olması gelir. İman eden ruhun huzur bulması için elbette Allah kelamının okunması ve dinlenmesine ihtiyaç vardır. İnsanın önce arınması söz konusu olduğuna göre, önce insanın Kur’an’ı anlaması ve kavraması gerekir. Kur’an’ın getirdiği mesajla ölü kalpler dirilecek ve  metninin okunmasıyla da huzur bulacaktır. Bu açıda Ramazan ayı Kur’an’ı anlamamız için iyi bir fırsattır.

   Hz. Peygamber s.a.v. efendimiz Ramazan ayının girişiyle müminler için nasıl bir mevsimin açılacağını şöyle anlatmaktadır. 

Ramazan Ayı gelince, cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulurlar”(4). Bu hadis-i şerif bize Ramazan ayının bir arınma mevsimi olduğunu anlatmaktadır. Gök kapılarının, Kur’an’la, oruçla, geceleri ihya ile manevi feyz ve bereketin  müminlerin istifadelerine sunulduğu; Salih amellerin bolluk ve bereketiyle Cennet yollarının  kolaylaştırıldığı, Cehenneme giden yolların kapatıldığı ve müminlere vesvese veren şeytanların amaçlarına ulaşamadığı mübarek bir aydır. Ml’minler hayırlı işlerde ve amellerde yarışırcasına meşgul oldukları için nefislerine uymamaya çalışır ve şeytanlar kendilerine uyan müminleri bulamazlar, elleri kolları bağlanmış hale düşerler.

     Hadisin devamında Peygamberimiz şöyle söylemektedir: ”Ramazan ayını geçirip te bağışlanamayana yazıklar olsun. Bu ayda bağışlanmayacak ta, ya ne zaman!”  Ramazan ayında  arınma ve bağışlanma kulun Allah’a yönelmesiyle başlar. Sema kapıları açılır da, kul ondan gelecek rahmete ellerini açmıyorsa ondan faydalanabilir ve arınabilir mi? 

     Ramazan ayının rahmetinden istifadenin yolu, gündüzleri oruç tutmak, geceleri ibadetlerle ihya etmek ve Kur’an ayında Kur’an’ı okumak ve anlamaktır. Ayrıca bu ayda verilmesi gereken sadaka-ı fıtır vermek ve senesini tamamlamış nisap miktarından fazla mallarımızdan zekat vermektir. Bu ibadetlerin yanında ahlaki davranışlarımızda merhameti ön planda tutarak, çalıştırdığımız işçilerimize kolaylık sağlayarak merhamet etmek, komşularımızı, akrabalarımızı, fakirimizi ve yoksulumuzu gözeterek onların ihtiyaçlarını gidermek, onlara iftar vermek merhamete nail olabilmek üzere sevgili peygamberimizin bize önerdiği manevi reçetedir. Bu ibadet ve ahlaki davranışlar bizim manevi yapımızı ıslah eder.

    On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif ayının sizlere aile ve sevdiklerinize, milletimiz ve İslam âlemine hayırlara vesile olmasını niyaz ederek, hayırlı Ramazanlar dilerim.


(1) Bakara 2/185.

(2) et-Tergîb ve’t-Terhîb, II, 94-95

(3) Bakara, 2/185

(4) Buhari, Savm, 5, II,227.